14 Ocak 2014 Salı

tumblr'ın bir güne bir şarkı kuralına tatlı bir isyan ve onun akla getirdikleri



bir romanı en iyi nasıl özümser bir insan? herhangi bir nesneden en doygun hazza, en unutulmaz hisse nasıl ulaşır? önce duyumsamak gerek onu, tüm duyu organlarını teslim etmek gerek. en sonunda hayali üstüne çekmeli, puslu rüyalar gibi en güzelinden..
bundandır ki her zaman eşlikçisi vardır en sevdiğim romanların. özenle seçtiğim kitap ayraçlarının yanında, bir melodi ayırmak gerek romana. bir melodi ki, tek bir notasıyla sunabilsin romanın özünü. çok zor gibi görünür başta bu seçim insana. ne var ki, iyi roman diyorum boşuna değil, yardım eder insana. sessizce seçer sanki kendine ait notaları. ne yanılır ne de yanıltır gerçek bir roman. ve sanılanın aksine, hikayesi olan her romanın (ki hikayesi olmayan roman yoktur) kendine ait bir şarkısı da vardır.
aslında şu an bana okuduğum cümlelerin, yarattığım karakterlerin sonsuzluğunu vaat eden bir kaç şarkıyı paylaşacaktım sizinle ama hayat kısıtlayıcılığını burada bile gözler önüne serdi. ‘günde bir şarkı hakkın’ var dedi bana. öyleyse bugünlük masumiyet müzesi'nin tadı tuzu olan 'in a manner of speaking'le idare edelim biz de. bu şarkı bir sene boyunca bütün buhranıyla bana nasıl eşlik ettiyse, romanda geçip giden yıllar boyunca da kemal'e öyle eşlik etti. çukurcuma'nın dar sokaklarında çetin efendi'nin sürdüğü chevrolet'nin içinde hep bu şarkı çaldı. büyü ise kitap bittikten çok sonra başladı. aylar, yıllar geçse bile romanı okuyuşumun ardından; şarkının girişi görmeme yetti füsun'un sarı ayakkabılarını, beli bükülmüş binlerce izmaritini, merhamet apartmanı'na saklanmış tuzlukları ve kemal'in umutsuz bekleyişini..
her romanın kendine ait bir şarkısı var dedim diye sanılmasın ki benim şarkım senin de romanının şarkısı olacak. bu aynı o kadına çok yakışan kıyafetin sende onun üstünde durduğu gibi durmamasına benziyor. sen de kendinden bir şeyler katmalısın bu uyuma doğuştan ve sonradan. ancak o zaman verir bir şarkı sana sahip olduğu bütün her şeyi. işte bu şarkı, bana her şeyi anlatabilecek sözcükleri verdi. hem de hiçbir şey söylemeden..
sakın kandırma kendini! müzik dinleyerek kitap okuyamam, konsantre olamam, sevmiyorum deme sakın! sadece bir kez dene baştan sona bir romanı tek bir şarkının eşliğinde okumayı.. ve kendine bir alışkanlık yarat pek fazla kimsenin tadamadığı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder