o bir görünüp bir kaybolan sedef köpükler
yıkayabilir miydi hoyrat dalgalarımızı?
deniz kadar yeşil, deniz kadar mavi
kalabilmek mümkün müydü karanlıklar içinde?
izin verdim savurmasına beni hayatın,
yüklemesine suskunluklar kadar ağır
cam kadar keskin yoklukları omuzlarıma.
cam kadar keskin yoklukları omuzlarıma.
renklerden çoktan geçtim
deniz kadar şeffaf olmak artık dileğim
ne eflatun ölümdü gördüğüm
kal dedin kaldım, git dedin gittim
söylenmedim, mırıldandım kendimi.
dibimi görebilirsin bakarsan içime
köpürdüm, köpürdüm, akıntıda kayboldum
kal mı dedin? duyamadım.