26 Kasım 2013 Salı

hangi geçmiş?

son yıllarda hep geçmişi özledim, hiç içinde bulunamadığım, hiç yaşayamadığım geçmişi.. yaklaşık bir elli yıl öncesini mesela. o anlardan o mekanlardan kopup gelen ruhları gözledim, aradım, taradım, buldum sandım, bulamadım, evirdim, çevirdim.. bıktım. bugünün serserilerini o günün serserileri kabul ettim, yanıldım. neden serseri arıyorum diyeyse hiç sorgulamadım, yanıldım.
son günlerde değişim kapımı çalıyor sanki, hayır hayır geçmişi asla terk edemiyorum yine fakat geçmişim bugünümden günbegün uzaklaşmıyor gibi. geçmiş ve bugünüm arasındaki mesafe sabitlendi belki. ve yıllar geçtikçe geçmişim ilerliyor. geçtiğimiz yüzyılın son demlerinin tadını daha fazla duyuyorum düşlerimde, damağımda. belki de öğrendim artık kalmadığını benim aradığımın. kaldıysa da benim bulamadığımın, belki fark edemediğimin, bir türlü olduramadığımın hatta belki de bende olmadığının.
ne yazık ki fark ettim artık, ben ben olamadığım sürece aradığım bana gelmeyecek. ben ben olamadığım sürece aradığımı bulamayacağım. ben ben gibi yaşamadığım sürece ne geçmiş geçmişimden bir dost bulurum ne de yakınımdan.