15 Ocak 2014 Çarşamba

eskilerden : oyun



bir oyun oynayalım. birlikte, ikimiz birlikte. artık söz verdin suç ortağım hatta dert ortağım olacaksın bu yazıyı okumaya başladın oysa ki ben sanardım kimseler istemezdi okumak söz de vermezlerdi sevgi de vermezlerdi ya severlerdi de gösteremezlerdi ne olurdu gösterseler korkardılar belki de kaçıp gitmesinden elde olanın. neden kaçıp gider sevilen elde olduğu için mi sevilmek çirkin olduğu için mi yoksa sadece sevilene kadar mıdır bu sevgi maratonu. cevap veremiyorsun ya içinde dönüyor senin de kaset biliyorum arada bozuk ve paslı bi radyo gibi cızırdasa da susmuyor biliyorum bende de var bitane antikacı almıyor onda da var herhalde. geceler uzun sürüyor sabah iki dakikada oluyor bi amca vardı halbuki gençmiş de müezzin olunca asla genç olamaz insan geçerdi kapının önünden sabahın körü olurdu çıkardı tepeye karda soğukta okurdu selam da verirdi hiç öyle müezzin olunur muydu? vantilatörler vardı bi de klimalar vardı üfürükçülerin görüneni makbuldü klimaların iyi saklananı. insanların neyi seveceği belli olmazdı benim sevdklerimi sevmezlerdi nasıl olurdu da annem kereviz bamya türlü türevlerini severdi acaba annem hiç çocuk olmamış mıydı ya da ben hiç büyümemiş miydim geçen gün evde bamya vardı kazara yapılmış olmalıydı tuhaftır yiyesim geldi biraz yuttum kusmadım allah muhafaza büyümüş olmayayım çocuklarıma kelle paça kaynatmayayım küçüktüm tencereden bacak çıkmıştı tırnakları görmüştüm halbuki bebekken pek bi severmişim bayıla bayıla paça yermişim bi günde hastaydım kusuyordum annem süt ısıttı şeker kattı ekmek bandı ağzıma koydu üç metre öteye kustuğum rivayet edilir ama annem bilmez miydi ben hiç sıcak süt içer miydim. insanlar bi tuhaflar kendilerine gerçek yaratmada pek başarılılar. bi de sanki büyümekten hiç mi hiç korkmazlar. halbuki ben çocukluktan korkardım en çok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder