içkimi
yudumladım. beni aldatışın aynada parlayıp sönüyordu. aldatışın yanlış kelime,
kandırışın. kandırışın yanlış kelime, ağlayışım. kandırmadın ki sen hiç.
gizlemedin ki benden başka hiçbir şeyi. her şey apaçık ve ucuzdu. daha çok
çektim o çarşafı, çıplak kalsın istedim. onun çıplaklığında sen üşü istedim. ışık
sönsün, ayna parlamasın istedim. ışığı söndürdüm. senin ışığa ihtiyacın yok
gözlerimde. senden başka herkes yok olsun istedim, gözlerimden başka her şey.
gülümsedim, ne kadar da iyiyim. anlayışlı, komik, sevecen, rahat, eğlenceli,
lanet, gergin, kıskanç, yalancı ve kindar. ne kadar da iyiyim. ışıklar vuruyor
gözlerime, sen gidiyorsun. bunlar sizi izleyen, sizi gören ışıklar. hepimizi
görür onlar. karanlıklar kurtaramaz bizi ışıkların elinden. bizi saklamaya
yetmez o kara çarşaflar. aynada sizi gördüm. gülümsedim. onun saçlarını
düzeltiyordun. benim saçlarıma hiç dokunmuş muydun? sanırım bir zamanlar evet.
çarşaflara ihtiyaç duymadığımız zamanlardı onlar. gizlerimiz yoktu, gizlemeye
heveslerimiz vardı. bir köprüydü ellerin beni sana taşıyan. o senin gizli şefkatin,
o görünmez güvenin saklı ardında. elini belimde hissedebiliyorum hala. hala sıcak.
beni sana çekiyor sessizce. kokun süzülüyor içime sinsice. artık içimde, hep
benimle. peki ya kokunu nasıl saklayacağım? sonra elini görüyorum aynada.
parlak. saçların arasında. bütün aynaları kıracağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder