18 Şubat 2013 Pazartesi

bayat bir ajandaya tersten yazılan yazı.

kor karanlıkta derinden hışırtılar, eşlikçim ezgilerin gizlediği kuş çığlıkları, unutulmuş-toz tutmuş soğuk sular, boğuk-tok topuk sesleri, sadece gözlerimin görebileceği parıltılar, bana yük olan yoksunluklar ve eksik fazlalıklar, donuk kedilerin parlayan gözleri, kimsesizliğim ve benliğim, dansıyla şavkını salan deniz, kurumuş göz yaşlarımın bastırdığı hıçkırıklar, herkesten gizlediğim mürekkeplere ait birkaç kelime, sözünü çok duyduğum-hayranlık uyandırıcı o saçsız kadın ve dumanlı ciğerlerime işleyen buz nefesler… işte hepsi bunun için sadece, yorgunlukla indiğim bu bungun yol için belki de. belki de; o hiç durmadan akıp giden saatler, nefes nefese çıktığım o ağaçlı yolu inebilmek için sadece.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder